Türkiye Siyasetine Dair Bir Vedaname

Değerli arkadaşlarım, dostlarım, Türkiye’nin iç siyasi kaderine dair artık son kez konuşmak ve yazmak istiyorum.

2023 Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nden sonra, Kemal Kılıçdaroğlu’nun kaybetmesiyle içimdeki siyasi heyecan yavaş yavaş azaldı. Ama asıl kırılma noktası, CHP kurultayında genel başkanlığı bırakmak zorunda kalmasıydı. O günden sonra içimde bir şeyler koptu. Bu süreçte ona haksızlık yapıldığını düşündüm ve sessiz kalmak içime sinmedi. Sosyal medya üzerinden, YouTube’da, elimden geldiğince düşüncelerimi dile getirdim. Kimseye hakaret etmeden, kimseyi kırmadan sadece doğru bildiklerimi söyledim.

Zamanla bana şu soruyu soranlar oldu: “Neden iktidarı değil de muhalefeti eleştiriyorsun?” Cevabım hep aynıydı: İktidarın ne yaptığı ortada. Halk zaten yaşıyor, görüyor. İşsizlik mi? Alım gücü mü? Geleceğe dair umutsuzluk mu? Herkesin gündelik hayatının gerçeği bu. Bu saatten sonra birinin çıkıp da “ülkede sorun var” demesine gerek yok. Asıl mesele, bu sorunları çözecek alternatiflerin olup olmadığıydı. Muhalefet çözüm üretmedikçe, halk kendi başının çaresine bakmaya başladı. Ben bir siyasetçi değilim. Ama susmanın da çözüm olmadığını düşündüm.

Benim hayalimdeki Türkiye, hukukun üstün olduğu, adaletin yerleştiği, insan haklarının korunduğu, eşitliğin ve özgürlüğün temel alındığı bir ülkeydi. Ekonomik olarak ayakta duran, savunma sanayisinde dışa bağımlı olmayan, dünyada onuruyla duran bir ülke... Demokrasi ve hukukta Avrupa’ya örnek olabilecek bir Türkiye neden olmasın diye düşündüm hep.

Ama zaman geçtikçe şunu daha iyi anladım: Bir ülkenin kaderini o ülkede yaşayan insanlar belirler. Ben artık yurtdışında yaşıyorum. Belki yılda birkaç hafta geliyorum, belki hiç gelemiyorum. Bu yüzden Türkiye’nin iç siyasetine dair konuşma hakkımı da kendimde görmüyorum.

Bugün itibarıyla Türkiye’nin iç siyaseti hakkında yorum yapmayacağım. Sadece ülkemin dış politikasına, uluslararası ilişkilerine dair bazı düşüncelerimi paylaşmam gerekirse paylaşırım. Hepsi bu.

Bu bir küskünlük değil, vazgeçiş hiç değil. Bu sadece bir veda. Kalbim her zaman Türkiye’nin daha güçlü, daha demokratik, daha huzurlu bir ülke olması için atıyor. Üniter yapısı korunsun, barış içinde yaşansın, kardeşlik güçlensin istiyorum.

Bu ülke için bir taş koyan, alın teri döken, mücadele veren herkese selam olsun.

Hakkınızı helal edin.